sozlertr
  Can Yücel
 

Can Yücel

Can Yücel
Crfgynufgd.jpg
Türk şair
Doğumu
1926
İstanbul
Ölümü
12 Ağustos 1999

 

  • Birgün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde.
Birbirimizi sevmenin gururu olmalı herşeyde....

 

Bey ve Hanım
  • Olmuyorsa zorlamayacaksın.
  • Benim halim memleketin hali.
  • Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.
  • Gidiyorum ben boşçakallar,sıçmışım ortaklık yerinize.Kıçımın fosforuyla aydınlanın siz artık
  • Dünya bir meşin toparlaktır, Allah da gol!
(İspor şiirinden)
  • Bu memlekette göte "göt" denir!
(Kendisi aleyhine açılan bir hakaret davası sırasında)
  • Körfezdeki dalgın suya bir bak; göreceksin Nato'nun kablosu durmakta derinde.
(Nazireler 3'ten)
  • Kaşı babam kaşı demeye kadar, mahmut başar kardeş, kazı babam kazı, kaşlarını
Kendisine göbekatan sarnıcı diyen eski sınıf arkadaşı Mahmut Başar Özer'e kızgınlığı
  • ‘Kara kaşlı bir bulut geldi... Gürledi ama yağmadı değil, yağmadı ama gürledi gitti’...
15. Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler için.
  • "Beni derginin kıçına koyanın gelir kıçına korum"
(Leman dergisindeki ilk yazısını derginin son sayfasına koyan Metin Üstündağ'a)
  • Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik....
  • Yıllar önce ODTÜ'de yaptığı bir konuşma...
Üç bin kişilik mimarlık amfisi tıklık tıklım dolu, hatta onu dinlemek için ayakta kalan onlarca kişi var...
Can Yücel konuşmaya şöyle başlar:

- Biz hiç bi bok olamadık!

Salondakiler bir anda neye uğradıklarını şaşırırlar. derin bir sessizlik kaplar ortalığı...
Salona gelmeden önce 3 bira ve yarım votka içmesine rağmen muhteşem bir konuşma yapar. Hiç şüphesiz bol küfürlü bir konuşma...
Söyleşinin soru-cevap kısmında ön sıralarda oturan hanım hanımcık bir kız öğrenci parmak kaldırıp Can Yücel'e şöyle sorar:

- Can bey, bizler şiirlerinizi ve düşüncelerinizi çok beğeniyoruz,size büyük bir saygı duyuyoruz ama konuşmalarınızda çok fazla küfüre ve argoya yer veriyorsunuz, küfürlü konuşmasanız olmaz mı?

Can Yücel önce susar, sonra yavaşça doğrulur, o kocaman ellerini kürsünün üzerine koyup:

- Küfür, burjuvazinin ağzında bir lağım çukurudur... Küfür, işçi sınıfının ağzında bir çiçektir!.. deyince salonda müthiş bir alkış kopar.

Sonra tamamen ayağa kalkıp şöyle bitirir konuşmasını:

- Arkadaşlar bugün de çok kafa siktim!!!

  • Can Yücel, vakt-i zamanda bir yazısında adamın birisine 'göt' dediği için dava açılmış. Mahkemede Can Yücel şunu anlatmış:

Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı köylüler. Koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere. Köylüler tabi 'tamam dohtor bey' diyip köye giderler. Köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez. Bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya.

Hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir. Bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. Ne cüret di mi doktoru arayacak bi köylü. Neyse durumun vehameti üzerine muhtar aramayı kabul eder. Bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, 'Biz ne yapacaamızı bilemedik dohtor bey' felan der işte. Karşıdan doktor bişiler söyler. Muhtar döner, ama arkasına: 'makattan verin dedi dohtor' der. Yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar felan, ama makat ne bilen yoktur yine. Hasta ise giti gidecek, ateşler içinde kıvranıyo baya.

İhtiyar meclisi toplanır. Son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. Yine kimse aramaz istemez doktoru. Nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bi yandan söylenmektedir: 'çok kızacak dohtor çok!' diye. Sonunda telefonu açar, durum anlatır, doktor bişiler söyler yine. Telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner: 'çok kızacak demiştim; götüne sokun dedi' Yani işin aslı hakim bey 'bizim orada göte göt derler'

  • Yine bir üniversitede öğrencinin biri sorar:

- neden okuduğumuz bütün şairler erkek? kadınlardan iyi şair çıkmaz mı? Can Baba cevap verir: - biz şiiri sikimizle mi yazıyoz, ne biliim ben..

  • Can Yücel'e soruyorlar: "zeki müren'e niye paşa diyorlar?"

cevap: - bu memlekete paşalara ibne denemediği için ibnelere paşa deniyor...

  • Türkiye İşçi Partisi zamanlarında bir tüzük toplantısında herkesin komünizmi anlatmaya çalıştığı şöyle olsun, böyle olsun dediği bir toplantıda Can Baba ayağa kalkar ve bir efsaneyi daha patlatır.

'BEYLER BEYLER, Türkiye'de komünist olmak tüzük değil, BÜZÜK ister...

  • Bir sergide ortada dolanırken, alımlı bir kadın heyecanla yanına gelir:

- Can bey, tanıştığımıza ne kadar memnun oldum anlatamam. sizin en büyük hayranınızım. Can Baba sırıtır: - demek öyle, yatalım o halde? kadın küskün bir ifadeyle bozuk atar: - aşk olsun can bey!! Can Baba cevaplar: - aşk da olacak elbet..

  • Can Babaya bir mahkeme çıkışında soru soran gazeteci şu dörtlüğü cevap olarak alır:
'Ne yorum ne forum
Belki yarın konuşurum
öyle gitti ki durum
soru sorana korum'
  • Bir televizyon programın da genç bir öğrenci soracak soru bulamadığından herhalde şunu sorar

- hangi takımı tutuyosunuz? can baba cevap verir, - eşim ve ben genellikle benim takımlarımı tutuyoruz...

  • can yücel'e sorarlar:

- efendim nedir bizim memleketteki bu sağcılık solculuk davaları? can baba: - bu ülkede sabah kalktığında malafat eğer sağ tarafa kaymışsa sağcısındır, yok eğer sol taraftaysa solcu.. - peki sizinki ne tarafta ? - ileride daima ileride

  • "Seke seke geldik.. Sike sike gidiyoruz..." sözlerinin sahibi büyük şair Can baba, bir takım hayranları ve arkadaşlarıyla bir yerlerde içer, sohbet eder. Aynı grup, sabahın 5'i 6'sı gibi pek de kimsenin bulunmadığı kıbrıs şehitleri caddesinde yürürken, şair birden durur ve yere yatar. Yanındakiler de hemen aynı şeyi yaparlar. Şair, gözlerini kırpmadan gökyüzüne bakmaktadır. Yanindakiler de sira sira yerde yatmakta, gökyüzüne bakmaktadirlar. Hayranlardan birisi dayanamayıp sorar:

- Baba, ne görüyorsun, bize de söyle... Ondan ulvi ya da şairane bir söz bekleyen vatandaş, aldığı cevapla şok olur: - Çok sarhoşum amına koyim.

  • Gitmek istiyorsa, bırakacaksın gitsin. Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olsun ister misin?
  • Unutma; "Onu artık unuttum" demek, Bir kez daha hatırlamaktır aslında..
  • Herşeyin kadar değil, değeri kadar seveceksin. Çünkü beklentin ne kadar çok olursa, o kadar kırılırsın.
  • Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
  • Yalnızım.. Çünkü herhangi biriyle değil, Beklediğime değecek kişiyle devαm etmeliyim bu yolα.
  • Kural bu: En çok seven, hep en önce terkedilir. Unutma; Vedalar acıtsada, bazen gitmek gerekir.
  • Senle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Nerden bileceksin! Sen hiç benimle olmadınki, ya aklın başka yerdeydi ya yüreğin.
  • Bilmelisin ki . Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
  • Anladım ki aşk; Her iki tarafı da mağdur eden, Yürekte izinsiz gösteri yapan mutluluk karşıtı bir eylem.
 
  Bugün 20868 ziyaretçi (24467 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol